Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 864
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir? Empty
MesajKonu: Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir?   Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir? Icon_minitimeÇarş. Ara. 19, 2007 1:42 pm

--------------------------------------------------------------------------------

Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir?




]İnsanı yeryüzüne halife olarak tayin eden Kainatın Yaratıcısı, ondan bu emanete en güzel şekilde davranmasını öğütlüyor.

Bilim adamları küresel ısınmayı “İnsan medeniyeti tarafından atmosfere verilen gazların oluşturduğu sera etkisi sonucunda dünya yüzeyindeki sıcaklığın artması.” olarak tanımlıyor. Dünya giderek ısınıyor, buzullar eriyor ve hayat döngüsü birçok bölgede “ölüm döngüsü”ne dönüşüyor.

“Kirli eli” karışmasa milyonlarca yıldır olduğu gibi problemsiz bir şekilde gidebilecek olan kainattaki ilahi sistem, “cüz’i iradesiyle” araya giren insanoğlunun hataları yüzünden bozuluyor.

İnsan, hayatı yaşarken en büyük tahribatı hiç şüphesiz çevreye yapıyor. Tüm ihtiyaçlarını karşılayacağı çevreyi de farkında olarak ve olmayarak tüketiyor. Söz gelimi bize her bir nefeste hayatımızı bir kere daha bağışlama lütfunda bulunan Rabb’imiz havayı çok uzaklara değil, burnumuzun ucuna koymuştur. Kainattaki bütün varlıkların insana hizmet için yaratıldığı düşünülürse, eşref-i mahlukat olan insanın da çevresindeki bütün varlıklara karşı çok ciddi bir ihtimam göstermesinin gerektiği ortaya çıkıyor. Bu anlamda Efendimiz’in (sas) hayatına baktığımızda bunu o kadar net görüyoruz ki eşyaya ve çevremizde bulunan her şeye karşı bizim de O’nun gibi saygılı davranmamız gerektiğini anlıyoruz.

Çevresiyle bu kadar ciddi bir münasebet içinde olan Allah Resulü’nün, insanlığın selameti için bütün insanlığı koruyucu emirler vaz’ etmemesi elbette ki düşünülemezdi. O sadece bizi değil, bütün insanlara olduğu gibi yeryüzünde yaratılan bütün varlıkları muhabbetle seviyor ve onları da üstün bir şefkat anlayışıyla bağrına basıyordu. Hiç öyle olmasaydı keçisinin sütünü sağan bir sahabeyi gördüğünde, “Sağdığında yavrusu için de süt bırak.” (Mecmeu’z-Zevaid, 8:196) diyerek keçinin yavrusunu keçiyi sağandan ve belki keçiden daha fazla düşünür müydü? Düşünmezdi. Düşünmüş, demek ki bir keçi yavrusunun sütünü düşünecek kadar şefkatli ve duyarlı olan olan bir büyük zat, kendisine inananların da aynı tavrı göstermelerini istiyordu. O sadece insanları ve hayvanları değil, aynı oranda bitkileri de seviyor. Hiç sevmeseydi hayvanları yapraklarını yesin diye, bir ağacı sopayla çırpan adama: “Biraz ağır ol bakalım, ağaca vurup, onu kırıp dökerek değil, tatlılıkla sallayarak yaprağını dök!” der miydi? (Üsdü’l-Ğabe, 3:276) Demezdi. Bir ağacın sert bir şekilde dövülmesine bu kadar dikkat eden, duyarlı davranan Allah Resulü, demek ki bir ağacın kökünden sökülüp, insafsızca kırılmasına asla tahammül edemeyecektir.

Cenab-ı Hakk’ın kainattaki sistemine yapılan her müdahele insanlığın sonunu biraz daha erkene alıyor ve insanlık ilahi emirleri kulak ardı ettiği için de sonu malum bir akibete doğru hızla gidiyor. Bu hakikate vurgu yapan Yüce Kitabımız’da bu durum şöyle izah ediliyor: “İnsanların kendi elleriyle kazandıkları yüzünden karada ve denizde bozulmalar ortaya çıktı.”( Rûm, 30/41) Gelinen nokta öyle görünüyor ki, insanoğlu bu emaneti hakkıyla kullanamamış ve kötü bir mirasyedi gibi hor kullanmış, gereksiz harcamış bunun neticesinde de başına büyük işler açmıştır.

____________________________________


AĞAÇ DİKMEYE TEŞVİK EDEN HADİSLER


* “Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin”. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 184, 191)

* “Kim bir ağaç dikerse onun için ağaçtan hasıl olan ürün kadar Allah sevap yazar.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/415)

* “Her kim boş, kuru ve çorak bir araziyi ihya ederse bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır. Herhangi bir canlı ondan faydalandıkça orayı ihya edene sadaka yazılır.” (Münavi, Feyzu’l-Kadir, 6/39) “Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadakadır. Yine o ağaçtan çalınan meyve de onun için sadakadır. Vahşi hayvanların yediği de sadakadır. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği mahsul de onu dikene ait bir sadakadır.”(Müslim, Müsakat, 7-10, 12)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://bilgili.forum.st
 
Yeryüzü İnsana Emanet, Peki İnsan Ne Kadar Güvenilir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: BİLGİLİ--((DİNİ BÖLÜM))-- :: DİNİ BİLGİLER-
Buraya geçin: