Bir Yıllık Dul (John IRVING)
KİTABIN ÖZETİ :
Ruth Cole gelecekte tanınmış bir yazar olacaktır. Ruth’un yaşadıkları onun gelecekteki hayatını ve iş yaşamını derinden etkileyecektir. Özellikle çocukluk yılları onun yazar olmasında belki de en etkili faktör olmuştur.
Ruth Cole, Ted Cole ile Marion Cole’nin üçüncü ancak hayattaki tek çocuklarıdır. Ted ile Mario’nun evlilikleri çok iyi gitmektedir ta ki çocukları Thon ve kardeşi Timothun trafik kazasında hayatlarını kaybetmelerine kadar.
Exeter Koleji’nin başarılı iki öğrencisi olan Thomas ve Tımothy’nin ölümü ailede tamiri mümkün olmayan sarsıntılara yol açar. Ailedeki bu sarsıntıdan daha dört yaşındaki Ruth çok etkilenecektir. Özelliklede Thomas ve Timuthy’nin babalarıyla tartıştık dan sonra sinirlenerek evden ayrılıp kaza yapmaları üzüntüleri daha da artırmaktadır.
Ruth’un babası Ted Cole’de Exeter koleji mezunlarından olup, ünü fazla duyulmamış bir yazardır. Özellikle çocuklarının ölümünden duyduğu acının da etkisiyle olsa gerek çocuk romanları yazar. Yazdığı romanlar ilk başta fazla ses getirmemiştir. Ancak ”Duvarların Arasına Sıkışan Fare” isimli romanı diğerlerine göre daha fazla ses getirmiş bir eserdir. Bu romanın yazılmasının bir hikayesi vardır. Bir gün Thomas ve Timothy yataklarının yanındaki ahşap duvarın yanında bir fare görür ve çok korkarlar. Baba Ted’de onlara bunun bir fare olduğunu ve bir daha gelecek olursa hızlıca duvarı yumruklamalarını söyler. Yine bir gün Ruth korkuyla uyanarak babasının yanına gelir. Babası ona ne olduğunu sorunca Ruth evde birini gördüğünü söyler. Babası gördüğü şeyin neye benzediğini sorduğunda Ruth ona;“ gürültü yapmamaya çalışan birinin çıkardığı sese “benziyor der. Bu sözü çok beğenen Ted yeni yazdığı romanına "Gürültü Yapmamaya Çalışan Birinin Ayak Sesleri “adını verir. Bu eser duvarların arasında sıkışan fare kadar olmasa da beğenilmiş bir eserdir. En son yazdığı “Yerdeki Kapı “isimli eseri bir önceki eseri kadar satmış olmasına rağmen roman eleştirmenleri tarafından çocuklar için sakıncalı bir eser olarak görülür ve çok ağır eleştiri alır.
Ted Cole çocuklarının ölümünden sonra eşiyle sorunlar yaşamaya başlamış, tüm sevgisi ve ilgisini kızı Ruth’a vermiştir. Ayrıca son zamanlarda kendini iyiden iyiye içkiye vermiş ve eşi Marion ile ilişkileri kopma noktasına gelmiştir.
Mario Cole çok çekici ve kültürlü bir kadın olmakla birlikte çocuklarının ölümüyle sarsılmış eşine olan güven ve sevgisini yitirmeye başlamıştır. Exeter kolejinden Ted Jole’nin arkadaşı olan ve nane şekeri lakabıyla tanınan Exeter kolejinin öğretmenlerinden Josep Ted jole ‘yi telefonla arayarak oğlunun edebiyata ve özellikle yazarlığa karşı çok ilgisi olduğunu ve yanında eğitim görmesini ister. Ted jole, Joseph O’Hare’nin oğlu Eddie (Edwart) O Hare’nin yanında şoför olarak çalışa bileceğini belirtir. Bu davete çok sevinen Eddie O’Hare, Cole ailesinin yanına gitmek için hazırlığını yapar ve Orient Point feribotuyla yola çıkar. Eddie ‘yi feribot inişinde bayan Marion Cole karşılar.
Eddie Ohare babasının öğretmenlik yaptığı Exeter kolejinde öğrenim gören ve okulda her yönüyle sevilen bir gençtir. Sporla özel olarak ilgilenen atletik yapılı bir gençtir. Okuldaki her türlü faaliyete katılan seçkin bir öğrencidir. Ancak son zamanlarda edebiyat ve yazarlığa karşı kendisinin de anlayamadığı bir alaka duyar. Okulda kurulan edebiyat topluluğuna üye olur. Belki de bir erkek kolejinde olmasından dolayı kızlara karşı bir zaafı ve çekingenliği bulunan bir gençtir.
Eddie Ohare , Cole ailesinin yanına yerleşmesinden sonra evin hanımı bayan Jole'ye aşık olur. Bayan Jole’de eşinden sevgi görmemenin verdiği boşlukla Eddie’den hoşlanır. Bayan Cole bir sabah Eddie’nin iç çamaşırlarını alıp okşayıp üzerine yattığını görür. Büyük bir utanç duyar. Bu durumdan cesaret alarak Mario, Cole’e aşkını ilan eder. Bu arada Ted ile Mario ayrı yaşamaya başlamışlardır. Ruth’e sadece dört yaşındadır. İleride edebiyat dünyasında boy gösterecek olan Eddi’e Mario’nun küçük kızı Ruth Jole’de aşık olacaktır.
Tedh Jole ‘nin en ilginç zevklerinden birisi genç kızlara karşı olan ilgisidir. Yazdığı kitaplarla ilgilenen genç okurlarına yakın ilgi gösterir. Ayrıca ressam özelliği de olanTed bu genç kızları yazdığı eserlerdeki resimleri için model olarak kullanır. Bu durumda Marion ile Ted arasında sıkıntılara neden olmuş ayrılmalarındaki en büyük neden olmuştur.
Bir vakit sonra Mario’nun tüm aileyi terk edip gitmesi ve Ted ‘in kendisini tamamen içkiye vermesi yüzünden Ruth ‘un her şeyi ile Eddi’e ile ilgilenmeye başlamış, ileride aşık olacağı kızın belki de tüm sorumluluğunu üstlenmiştir.
Bu iki kişide kaderi sanki aynı çizilmişcesine edebiyat çevresinde çok tanınan insanlar olmuşlardır. Eddi’e seçici ve dostça insanların bulunduğu bir kulübe üye olmuştur. Üçüncü romanı “Long ısland ‘da Ayrılmak” çok tutan bir kitaptır.
Yaşadığı fırtınalı yılların verdiği sıkıntılarla yazılarına devam eden Ruth insanlarda, psikoloji konulu romanlar yazmaya devam eder .Ruth belki de babasından da aldığı eğitimle babasından daha çok sevilen bir yazar olur. Ancak gönül ilişkilerinde bir türlü istediğini elde edememiştir. Bir erkek benim bağımsızlığıma saygı duymalı der. Evlilik ve dahası çocuk sahibi olmada kararsız olduğu gerçeğini hep göz ardı eder. Ruth yazdığı kitaplarını imzalar, T.V. programlarında, edebiyat toplantılarında eserlerinden bölümler okur. İşte bu tür programların birinde kendisinden yaşça büyük olan Allan Albrght ile tanışır. Ruth’un Vermont ‘daki evinde evlenirler. O düğünde Eddie Ohare’de gelinin tanıdığı dır. Ancak ne talihsizliktirdir ki Allan Albrigt’in ölümüyle birlikte Ruth yine yalnız kalmış, yine karamsar, fırtınalı yıllara geri dönmüştür. Artık üç yaşındaki oğlu Gramham ile yalnız kalmıştır. Alla ‘nın ölümünden sonra yapılan cenaze törenine Alla’nın Rendom yayın evindeki arkadaşları katılırlar. Bu tören sırasında Ruth göz yaşlarını gizlemeye bir yandan da oğlu Gramham'ı teselli etmeye çalışır. Sık sık babam nerede diye soran Garaham’a her şey yolunda bebeğim diyerek teselli verir.
Bu tören sırasında konuşmacı olarak kürsüye çıkan Eddie Rutuh’u çok duygulandıran bire şiir okumuş ve ona olan sevgisini dile getirmeye çalışmıştır. Bu evliliğinden sonra birini seve bilirmiydi?. Yahut bir zamanlar annesinin sevgilisi olan bu adam onu ne kadar mutlu edebilirdi.? Bütün bu karmaşanın içinde birde bakması gereken çocuğuyla ilgilenen Ruth sanat çevresinde çok tanınan Harry Hoekstra ile Long Island ‘daki evinde yine bir şükran günü sabahı evlenir. Ruth evlenerek evine hoşcakal demenin en iyi yol olduğunu düşünüyordur. Eddi’e yine Harry ‘nin sağdıcı olmuştur. Oysaki Eddie yine Ruth’u , Hannah’ta Herry ‘i çok seviyordur. Ancak Ruth ile Harry ‘nin evlilikleri onların sevgilerine engel olur. Ruth ‘a karşı imkansız bir sevgi duyduğunu anlayan Eddi’e yine annesi Mario’nun yanına giderek, onunla yaşamaya devam eder. Mario kızına karşı mahcup bir durumdadır. Onunla tekrar görüşe bilmek kızını bağrına basa bilmek konusunda son derece çekingen davranmaktadır. Ancak Eddi’e ona Ruth senin kızın seni anlayışla karşılayacaktır diyerek Marion’u ikna eder.
Romanda sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçiren Ruth ‘un fırtınalı hayatı, tutkuları hayat mücadelesi ve yaşadığı aşkları anlatılmaktadır. Ruth bir yandan ölen kardeşlerinin hüzünlü hatırası bir yandan da ızdırablı aşkların tesiriyle yaşamış bir kadındır.